Belediye şirketlerinde çalışan işçiler, son yıllarda kamu gündeminde en çok konuşulan konuların başında gelmektedir. Özellikle 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile taşeron işçilerin kadroya alınmasının ardından, belediye şirketlerinde çalışanlar bu düzenlemenin dışında kalmıştır. Bu durum, belediye şirket işçileri için uzun süredir devam eden bir kadro beklentisini beraberinde getirmiştir. 2025 yılı itibarıyla belediye işçileri, kadro hakkı için yeni bir düzenleme beklemekte ve bu konuda hükümetten adım atılmasını talep etmektedir.
Belediye Şirket İşçileri Kimlerdir?
Belediye şirket işçileri, belediyelerin kurduğu veya ortak olduğu şirketlerde istihdam edilen çalışanlardır. Bu şirketler, genellikle temizlik, ulaşım, park–bahçe, güvenlik, teknik destek, kültür–sanat, sosyal hizmetler ve altyapı gibi belediye hizmetlerini yürütür. Yani belediyenin asli görevlerini yerine getiren bu işçiler, kamu hizmetinin doğrudan bir parçası olarak görev yapmaktadır.
Ancak bu işçiler, teknik olarak “kamu çalışanı” değil, belediye şirketi personeli statüsündedir. Bu durum, onların maaş, izin, sosyal hak ve iş güvencesi gibi konularda kadrolu memurlara ve sürekli işçilere göre dezavantajlı durumda kalmasına yol açmaktadır.
696 Sayılı KHK ve Kadro Düzenlemesi Süreci
2018 yılında çıkarılan 696 sayılı KHK ile taşeron işçilerin büyük bir bölümü kamu kurumlarına ve belediyelere kadrolu işçi statüsünde geçirilmiştir. Ancak belediye şirketlerinde çalışan işçiler, bu düzenlemeden sadece kısmen yararlanabilmiş, doğrudan kadroya değil, bağlı oldukları belediye şirketlerine geçirilmiştir.
Bu durum, çalışanların kadro beklentisini tam anlamıyla karşılamamıştır. Çünkü belediye şirketlerine geçen işçiler hâlâ “şirket işçisi” statüsündedir ve kamu işçisi olarak sayılmamaktadır. Yani iş güvenceleri sınırlıdır, maaş artışları toplu iş sözleşmelerine bağlıdır ve birçok sosyal haktan yararlanamamaktadırlar.
Belediye Şirket İşçilerinin Yaşadığı Başlıca Sorunlar
Belediye şirket işçileri, yıllardır çeşitli sendikalar ve çalışan platformları aracılığıyla seslerini duyurmaya çalışmaktadır. En sık dile getirilen sorunlar şunlardır:
- Kadro güvencesi eksikliği: Belediye şirket işçileri, sözleşmeli çalıştıkları için işten çıkarılma endişesi taşımaktadır.
- Düşük ücretler: Şirket işçileri, aynı işi yapan kadrolu personellere göre daha düşük maaş almaktadır.
- Sosyal hak farklılıkları: İzin, fazla mesai, ikramiye ve yemek yardımı gibi haklarda dengesizlikler yaşanmaktadır.
- Toplu iş sözleşmelerinin gecikmesi: Bazı belediyelerde TİS görüşmeleri geç tamamlandığı için zamlar gecikmeli yansımaktadır.
- Emeklilik haklarında sınırlılık: Şirket çalışanları, emeklilik ikramiyesi ve kıdem tazminatı gibi haklarda belirsizlik yaşamaktadır.
Tüm bu nedenler, belediye şirket işçilerinin kalıcı bir kadro düzenlemesi beklentisini güçlendirmiştir.
2025 Yılında Kadro Düzenlemesi Beklentisi
2025 yılı itibarıyla hükümetin gündeminde belediye çalışanlarının statüsüne ilişkin yeni düzenlemeler yer almaktadır. Özellikle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında yapılan görüşmelerde, belediye şirket işçilerinin kadro talepleri yeniden değerlendirilmiştir.
Sendikalar ve işçi konfederasyonları, yaklaşık 450 bini aşkın belediye şirket işçisinin kalıcı kadroya alınması için çağrıda bulunmuştur. Bu taleplerin başlıca dayanakları şunlardır:
- Belediye işçilerinin fiilen kamu hizmeti yürütüyor olmaları,
- Kadroya geçmeyen çalışanlar arasında maaş ve hak farklarının artması,
- İş güvencesinin sağlanamaması nedeniyle çalışanlarda motivasyon kaybı yaşanması.
2025’in ilk çeyreğinde yapılan açıklamalarda, yeni bir “belediye personel yasası” üzerinde çalışıldığı belirtilmiş ve bu kapsamda belediye şirket işçilerinin statüsünün yeniden ele alınabileceği ifade edilmiştir. Bu gelişme, çalışanlar arasında umut yaratmıştır.
Sendikaların Talepleri
Sendikalar, kadro düzenlemesi kapsamında şu talepleri öne çıkarmaktadır:
- Belediye şirketlerinde çalışan tüm işçilerin doğrudan belediye kadrosuna geçirilmesi,
- Kadroya alınan işçilere kıdem tazminatı, ikramiye ve izin haklarının tam olarak verilmesi,
- Toplu iş sözleşmelerinde maaş artışlarının merkezi bütçeye bağlı hale getirilmesi,
- Kadroya geçen işçilerin emeklilik haklarının devlet güvencesine alınması.
Bu talepler, yalnızca maaş artışını değil, aynı zamanda iş güvencesini de hedeflemektedir. Çünkü birçok belediye şirketinde çalışan işçiler, yönetim değişikliklerinde işten çıkarılma korkusu yaşamaktadır.
Yerel Yönetimlerin Tutumu
Belediyelerin mali durumu, kadro düzenlemesinin uygulanabilirliği açısından önemli bir faktördür. Bazı büyükşehir belediyeleri, kadro taleplerine olumlu yaklaşırken, bütçesi sınırlı olan küçük belediyeler bu düzenlemeye temkinli yaklaşmaktadır.
Ancak birçok belediye başkanı, belediye hizmetlerinin sürdürülebilirliği için iş güvencesinin sağlanmasının zorunlu olduğunu vurgulamaktadır. Kadrolu personelin kurum aidiyetini artırdığı ve hizmet kalitesini yükselttiği görüşü öne çıkmaktadır.
Muhtemel Düzenleme Seçenekleri
2025 yılı içinde gündeme gelebilecek olası düzenleme senaryoları şu şekilde değerlendirilmektedir:
- Belediye şirket işçilerinin doğrudan belediye kadrosuna geçirilmesi,
- Belediye şirketlerinin tamamen kapatılarak personelin belediyelere devredilmesi,
- Yeni bir statü oluşturularak işçilere “yarı kamu çalışanı” unvanı verilmesi,
- Kadroya geçişte kıdem yılı ve hizmet süresi esas alınarak kademeli geçiş yapılması.
Bu modeller arasında en çok destek gören seçenek, “doğrudan kadroya geçiş” modelidir. Ancak mali yükün bütçeye etkisi nedeniyle bu geçişin kademeli yapılması planlanmaktadır.
Kadro Düzenlemesinin Olası Etkileri
Belediye şirket işçilerinin kadroya alınması durumunda, çalışanlar birçok hak kazanacaktır. Bunlar arasında:
- İş güvencesinin sağlanması,
- Maaşlarda iyileştirme,
- İzin ve ikramiye haklarının genişletilmesi,
- Emeklilik haklarının güçlendirilmesi,
- Kurum içi eşitsizliklerin giderilmesi.
Bununla birlikte, düzenlemenin belediyelerin bütçesine getireceği yük nedeniyle kademeli bir geçiş süreci öngörülmektedir.
Sonuç Beklentisi
2025 yılı boyunca belediye şirket işçileri için kadro düzenlemesi gündemde kalmaya devam edecektir. Çalışanların, sendikaların ve yerel yönetimlerin ortak beklentisi, taşeron sisteminden tamamen çıkılması ve belediye hizmetlerinde kalıcı iş güvencesinin sağlanması yönündedir. Yeni yasa çalışmasının tamamlanması halinde, yaklaşık 450 bin belediye şirket işçisi kalıcı kadroya kavuşarak kamu çalışanı statüsüne geçebilir.