Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT), Türkiye’de sosyal güvenlik alanında uzun yıllardır en çok tartışılan başlıklardan biridir. 1999 yılında yürürlüğe giren yasa ile emeklilik için sadece prim gününü ve hizmet yılını doldurmak yeterli olmaktan çıkmış, yaş şartı da eklenmiştir. Bu değişiklik, 8 Eylül 1999 öncesi sigortalı olan yüzbinlerce çalışanın mağduriyet yaşamasına neden olmuştur. Bu kişiler, prim gününü doldurmasına rağmen yaş şartını beklemek zorunda kalmış ve yıllarca “yaşa takılanlar” olarak anılmıştır.
EYT Düzenlemesinin Getirdikleri
2023 yılında yapılan yasal düzenleme ile EYT kapsamında yer alan sigortalılar için yaş şartı kaldırılmıştır. Buna göre:
- Kadınlarda 20 yıl sigortalılık süresi ve 5000 prim günü,
- Erkeklerde 25 yıl sigortalılık süresi ve 5000 prim günü,
şartlarını yerine getiren çalışanlar yaş beklemeden emekli olabilmiştir. Bu düzenleme, yaklaşık 2,5 milyon kişiye doğrudan emeklilik imkanı tanımış ve uzun süredir beklenen bir mağduriyetin giderilmesine yol açmıştır.
2025 İtibarıyla EYT’de Son Durum
2025 yılına gelindiğinde EYT kapsamında yüz binlerce kişi emekli maaşı almaya başlamış, ancak uygulamada bazı sorunlar ve yeni talepler gündeme gelmiştir. Özellikle maaş seviyeleri, prim gününü dolduramayan çalışanların durumu ve sosyal güvenlik sistemi üzerindeki mali yük tartışılmaya devam etmektedir.
Prim Gününü Dolduramayanlar: EYT düzenlemesi yaş şartını kaldırsa da prim gününü dolduramayanlar için emeklilik imkanı sunmamaktadır. Bu nedenle birçok çalışan, borçlanma hakkı ve ek prim günleri ile ilgili yeni düzenleme talep etmektedir.
Maaş Seviyeleri: EYT kapsamında emekli olan birçok kişi, taban emekli maaşına yakın ücret almaktadır. Bu durum, özellikle düşük prim ödeyen çalışanların geçim sıkıntısı yaşamasına neden olmaktadır.
Bağ-Kur ve SSK Farkı: EYT’de SSK’lılar 5000 prim günüyle emekli olabilirken, Bağ-Kur’lular için bu süre 9000 gün olarak kalmıştır. Bu fark, küçük esnaf ve kendi adına çalışanlar için mağduriyet yaratmaya devam etmektedir. 2025 yılı itibarıyla Bağ-Kur prim gün sayısının düşürülmesine yönelik tartışmalar yoğunlaşmıştır.
Kademeli Emeklilik Tartışmaları
EYT düzenlemesi yalnızca 8 Eylül 1999 öncesi sigortalı olanları kapsarken, bu tarihten sonra işe başlayanlar için farklı kurallar geçerliliğini sürdürmektedir. 2000–2008 yılları arasında sigortalı olan çalışanlar da yaş ve prim şartlarının ağırlığından şikayetçidir. Bu nedenle kamuoyunda “kademeli emeklilik” düzenlemesi talebi gündeme gelmiş ve 2025 itibarıyla bu konuda siyasi ve sendikal girişimler hız kazanmıştır.
Taban Emekli Maaşı ve Enflasyon Etkisi
Enflasyonun yüksek seyretmesi, emeklilerin gelirlerini doğrudan etkilemektedir. Taban emekli maaşı, EYT kapsamında emekli olan birçok kişi için kritik önem taşımaktadır. 2025 yılında taban maaşın artırılması yönünde yeni düzenlemeler gündeme gelmiş, emeklilerin alım gücünü korumak için ek zam formülleri tartışılmıştır.
Kamuya ve SGK’ya Etkileri
EYT düzenlemesi, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) bütçesine ciddi bir yük getirmiştir. 2023–2025 yılları arasında milyonlarca yeni emeklinin maaş bağlanması, devletin sosyal güvenlik harcamalarını artırmıştır. Bununla birlikte prim gelirlerinin yetersiz kalması, SGK’nın finansman açığını gündeme taşımıştır. Bu nedenle kayıt dışı istihdamla mücadele ve prim tabanlarının artırılması gibi adımlar öne çıkmıştır.
Yeni Talepler ve Beklentiler
EYT sonrasında kamuoyunda öne çıkan başlıca talepler şunlardır:
- Bağ-Kur prim gün sayısının 9000’den 7200’e düşürülmesi,
- Prim borçlanma imkanlarının artırılması,
- Kademeli emeklilik düzenlemesi yapılması,
- Taban emekli maaşının yükseltilmesi,
- EYT kapsamına giremeyen diğer çalışan grupları için yeni düzenlemeler yapılması.
2025 Yılında Öngörüler
2025 yılı boyunca EYT’nin sosyal ve ekonomik etkileri tartışılmaya devam edecektir. Özellikle kademeli emeklilik, Bağ-Kur prim günlerinin düşürülmesi ve taban maaş düzenlemeleri en önemli gündem maddeleri arasında yer alacaktır. Hükümetin ve sendikaların bu konudaki çalışmaları, milyonlarca çalışanın geleceğini doğrudan etkileyecektir.